13.04.2012

Çocukta Oyun ve Oyuncak


Çocukta Oyun ve Oyuncak

Oyun, çocuğa hiç kimsenin öğretemeyeceği konuları,kedi deneyimleriyle öğrenmesi yöntemidir.
Oyun, sonucu düşünülmeden, eğlenmek amacıyla yapılan hareketlerdir. Oyun,”iş”in karşıtı olarak düşünülmektedir; çünkü “iş” te belli sonuç söz konusudur.
Piaget’ye göre oyun,bir uyumdur

Çocuklarınızla Beraber Yapabileceğiniz Çevre Etkinlikler


Çocuklarınızla Beraber Yapabileceğiniz Çevre Etkinlikler

Çevremize karşı ne kadar duyarlıyız. Etrafımızda olup biten doğa ve çevre olaylarına ne kadar ilgiliyiz ve çocuklarımızı bu olaylarla ilgilenmeye ne kadar teşvik ediyoruz? Bu sorularala yola çıkarak çocuklarınızın doğayı ve çevreyi tanımasına olanak sağlayan birkaç aktiviteyi sizler için derledik. Lütfen üşenmeyin ve bu aktiviteleri çocuklarınızla uygulamaya çalışın. Çünkü tüm etkinliklerin onların doğa ve çevre adına farklı deneyimler edinmesine yardımcı olacak ve onları kopnu daha duyarlı hale getirecektir.

Çocuğunuzla Evde Yapabileceğiniz Renkli Etkinlikler


Çocuğunuzla Evde Yapabileceğiniz Renkli Etkinlikler

Çocuklarımız bizim için çok önemlidir.Her fırsatta onları ne çok sevdiğimizi ve hayatımızı onlara adadığımızı söyleriz.Ama çocuklarımıza olan davranışımızla bunu gösteremeyiz.Tüm aile bir arada oturur ve televizyon izleriz.Bir arada olduğumuz içinde çocuğumuzla güzel ve dolu dolu vakit geçirdiğimizi zannederiz.Oysa bilmeyiz ki çocuğumuza 24 saatimizi de

Çocuğumla Kaliteli Zaman


Çocuğumla Kaliteli Zaman

İş hayatı, ev işleri, diğer kişilerle sıkıntılarınız… Bir de üstüne çocuğunuzun son zamanlarda artan huysuzlukları. Sanki işlerinizin başınızdan aşmasını bekliyormuş gibi, o da davranışlarıyla sabrınızı zorlamaya başladı! Halbuki hiç böyle yapmazdı çocuğunuz. Şimdi her zaman yediği yemeği yemeyeceğini söylüyor. Bir şey dediğinizde tersliyor. Yada nedensiz yere ağlamaları başladı. Ka

Kreşe Giden Çocuklarınızla Evde Neler Yapabilirsiniz?


Kreşe Giden Çocuklarınızla Evde Neler Yapabilirsiniz?

Aile ve öğretmenlerin işbirliği kurması halinde çocuklar okul öncesi eğitimden en büyük faydayı sağlarlar. Çocuklara hem aileler hem de öğretmenler bazı önemli katkılar yapabilirler. Öğretmenler çocuk gelişimi ve erken çocukluk dönemi eğitimi konusunda eğitim almışlardır. Çocukların, diğer çocuklarla ve yetişkinlerle ilişkilerini gözlerler ve çocuğun neler öğrendiğini ve nasıl geliştiğini değerlendirirler.

Ancak çocuk hakkında en derinlemesine bilgiye yalnızca siz sahip olabilirsiniz. Çocuğunuzun ilgi alanları, korkuları, sevdiği şeyler, alışkanlıkları ve geçmişini en iyi siz bilirsiniz. Aile bireyleri arasındaki ilişkileri de en iyi siz bilirsiniz ve çocuğunuzun aile toplantılarından doktor muayenelerine, tatillerden hayvanat bahçesi gezilerine kadar pek çok konudaki deneyimini

Babaların çocuklarıyla paylaşacağı 5 etkinlik


Babaların çocuklarıyla paylaşacağı 5 etkinlik

1 yaşından itibaren çocuğun yaşına göre değişen şekilde kitap okuma saatleri yapılması çocukla iletişim ve çocuğun her yönden sağlıklı gelişimi açısından çok önemlidir.
Çoğu anne çocuk yetiştirmede kendisini yalnız hisseder. Baba sadece eve para getirmeyle mükellef sanılır. Halbuki çocukların bakımlarından gelişimine, eğitiminden sosyal hayatına kadar babalarının desteğine ihtiyacı vardır. Babalar çocuklarıyla ilgilenerek derslerine yardım etme, kitap okuma, masal anlatma, oyun gibi temel etkinlikleri paylaşabilir.

Değişen toplumumuzda anne babalık rolleri de geçmişe göre gittikçe değişiyor. Anneler babalar kendi davranışlarının ve annelik babalık tutumlarının ço

Çocuklarla Kaliteli Zaman Geçirelim !


Çocuklarla Kaliteli Zaman Geçirelim !

Kaliteli zaman geçirmek sadece çocuğun değil, anne babanın da ihtiyacıdır.


Bu anlamda kaliteden bahsedildiğinde, çocuğun olduğu kadar, anne babanın da keyif aldığı, paylaşabildiği ve eğlenebildiği, ebeveynliğinin tadını çıkarabildiği bir süreç söz konusudur.
Özellikle yoğun çalışan kişilerin, çocuklarıyla daha az zaman geçirdikleri için yeterince iyi bakım veremediklerini düşünmeleri, suçluluk hisset

Aşağıdaki fiziksel aktiviteleri evde bebeğinizle deneyebilirsiniz:



Aşağıdaki fiziksel aktiviteleri evde bebeğinizle deneyebilirsiniz:

Bebeğinizin dünyaya yeni bir gözle bakmasını sağlayın! Boyun, omuz, kol kaslarının gelişimi için bebeğiniz karın üstü yatarken, kollarının ya da göğsünün altında silindir şeklinde bir minder yerleştirebilirsiniz. Küçük bir battaniyeyi yada bir havluyu yuvarlayın ve iki tarafından saç lastiği ile tutturarak minder elde edebilirsiniz. Bu aktiviteyi ayna karşısında yaparak daha neşeli bir hale getirebilirsiniz.

Bebeğinizle sörf yapın! Siz sandalyede otururken, bebeğinizi yerde sizin karşınızda oturur vaziyette yerleştirin. Daha sonra onu kavrayıp havaya kaldırın, başınızın üstünden geçirin ve sırtınızdan yuvarlayın. Ya da siz yerde sırt üstü yatarken, bebeğinizi karın

6-10 Aylık Bebekle Oynanan Oyunlar


6-10 Aylık Bebekle Oynanan Oyunlar
Bebeğin gelişen görsel ve iletişimsel becerilerine destek vermek için aşağıdaki önerilerden yararlanın:

Işıkla oynayarak eğlenmek. Bebeğinizin bir fenerin ışınına odaklanmasını sağlayın ve ardından bunu duvarda gezdirin. Daha zorlu bir uğraş için, ışığı daireler halinde ve farklı bir tempoda, hızlı ve yavaş oynatın.

Yeni sözcükler öğrenmek. Bebeğinizin vücudunun farklı kısımlarına dokunun ve adını söyleyin. Bu sözcükleri kullanması belirli bir zamanı alsa da. sözcüğü taşıdığı anlamla ilişkilendirmeyi öğrenmiş olur. Bu oyunu bir süre oynadıktan sonra, çocuğunuza şunu sorun: "Ağzın nerede?" Adı

28-36 Aylık Bebek-Çocukla Oynayabileceğiniz Oyunlar


28-36 Aylık Bebek-Çocukla Oynayabileceğiniz Oyunlar
Çocuğunuzun dil ve mantıksal düşünme becerilerini geliştirmesine yardımcı olmak için aşağıdaki önerilerden yararlanın:

Çocuğunuzla birlikte basit tarifli bir yemek hazırlamak. Hazır puding, fıstık ezmeli sandviçler ya da dondurulmuş meyve suyu çocuğunuzun karıştırma, sürme ve dökme işlemleri sırasında size yardımcı olması için son derece elverişlidir. Ona yemek tarifini ya da kullanım talimatlarını gösterin ve bunları okurken sözcükleri parmağa nızla işaret edin. Uğraşta izlenecek sırayı önceden ve işlem sırasında konuşarak ("Önce şu sütü dökeceğiz...") öğretin.

Ters çevrilmiş bir karton kutudan bir posta kutusu yaparak "postanecilik" oynamak. Kutunun üstünde zarfları ya da dolgu torbalarını koymaya elverişli bir yarık açın. Çocuğunuzu ailesine ve arkadaşlarına mektup "yazma"ya ve bunları "posta kutusu"na atmaya özendirin. Gerçek bir posta kutusuna atmak üzere size bir mektup yazdırması yoluna da gidebilirsiniz.

10-16 Aylık Bebekle Oynayabileceğiniz Oyunlar


10-16 Aylık Bebekle Oynayabileceğiniz Oyunlar
Çocuğunuzu üst ve alt vücut gücünü kullanmaya özendirmek, ayrıca iletişim becerilerini güçlendirmek için aşağıdaki önerileri deneyin:

Basamaklardan güvenli iniş! Önce ayaklarını çevirip geriye dönmesine ve ayaklarıyla aşağıdaki basamağı yoklayıp bulmasına yardım ederek, bebeğinize merdivenden nasıl güvenli inileceğini öğretin. Bebeğinizin basamağa yaklaştığı her seferde, "geriye dön" ya da "önce ayaklar" gibi tutarlı yönlendirme sözlerini kullanın.

"Üst üste yığ, vur devir" oyunu! Çocuğunuzun blokları ya da plastik kupaları üst üste yığmasını ve ardından ellerini kullanarak va da yığına dolgu torbalar ya da küçük toplar fırlatarak bunları devirmesini sağlavın. Bu, el-göz eşgüdümünü ve üst vücut gücünü geliştirir.


Çocuğunuza farklı türden kâğıtlar (ofis kâğıdı, mumlu kâğıt, alüminyum folyo vs.) verin ve bunları yırtmaya ya da buruşturmaya özendirin. Bu etkinlik ellerindeki küçük kasları geliştirmesine yardımcı olur ve yeni kavramlarla (örneğin, farklı kâğıtların farklı fiziksel özellikler taşıdığı olgusuyla) tanışmasını sağlar.

Farklı kâğıtların çıkardığı sesler üzerine konuşun. Görünüşe bakılırsa, en çok hangi sesler ve kâğıtlar hoşuna gidiyor? Bunu nasıl anlıyorsunuz?
İleri geri iletişimi özendirmek için aşağıdaki önerileri deneyin:
Çocuğunuzu belinden tutun ve ileri geri sallarken şu tekerlemeyi ezgiyle söyleyin: "Fış fış kayıkçı / Kayıkçının küreği / Hop hop eder yüreği / Akşama fincan böreği". Tekerlemenin "yüreği" kısmında çocuğunuzu havaya kaldırabilir ve burnunuzu boynuna sürtebilirsiniz. Bir müzik çalın ve çocuğunuzla dans edin. Ellerini tutun ve bir yandan diğer yana sallayın. Dizgini ona bırakın ve kendisini hareket aracılığıyla nasıl ifade ettiğini anlamaya çalışın

Haydi yapıştıralım oyunu. Bebeğinizi yüksek sandalyesine yerleştirin ve yapışkan tarafı dışarıda olan bir koli bandı ilmeğini eline verin. Bırakın, bandı parmaklarıyla, elleriyle ve kollarıyla yoklasın. Yapışkanlığa nasıl bir tepki veriyor? Size ne tür duygular iletiyor? Merak, eğlenme, düş kırıklığı ya da sinirlenme duygularından hangisini gösteriyor?

alıntı

20-28 Aylık Bebek-Çocukla Oynayabileceğiniz Oyunlar


20-28 Aylık Bebek-Çocukla Oynayabileceğiniz Oyunlar
Aşağıdaki aktiviteleri çocuğunuzun hayal gücünü, dil gelişimini ve sembolik düşünme yeteneğini geliştirmek için kullanabilirsiniz.

Çocuğunuza değişik tarzlarda şapkalardan oluşan bir sepet verin. (Kovboy, itfaiyeci, set. yumuşak, kasket..) Bunları denedikçe bu şapkalarla ilgili hikayeler uydurun.

Yağmur taneleriyle oynayın. Çocuğunuza bir torba ponpon verin. Bunları havaya atın ve yağmur taneleriymiş gibi davranın. "Yağmur yağıyor, seller akıyor" şarkısını söyleyin. Hatta ona bir örtü vererek bunu şemsiyesiymiş gibi kullanmasını sağlayabilirsiniz.

16-22 Aylık Bebek-Çocukla Oynayabileceğiniz Oyunlar


16-22 Aylık Bebek-Çocukla Oynayabileceğiniz Oyunlar
Aşağıdaki etkinlikleri deneyin ve çocuğunuzun hareketleri sırasında ritim ve denge becerilerini nasıl kullandığını izleyin:

Bir geçit töreni yapın! Bir marş müziği çalın ve çocuğunuzu omuzda taşıyarak evin içinde yürüyüş yapın. Daha sonra onu yere indirin ve yürüyüşün başını çekmesine fırsat verin.

Başka bir yetişkinle birlikte bir örtüyü ya da mini bir kaydırağı çocuğunuzun başının yukarısında tutun. Çocuğunuz ayakta dururken ya da otururken, bunu yumuşakça kaldırıp indirin. "Kutu Kutu Pense" ya da başka bir şarkı söylerken, örtüyü yukarıda tutarak bir halka çizecek şekilde yürüyün.

Anlamaz demeyin,Altı aylıkken başlayın


 Anlamaz demeyin,Altı aylıkken başlayın
Anlamaz demeyin, çocuklara 6 aylıktan itibaren kitap okuyun

Çocuklara küçük yaştan itibaren, hatta bebeklikten başlayarak kitap okumak, onların dil gelişimini ve öğrenme kabiliyetlerini olumlu etkiliyor.
Pedagog Zeynep Aydoğmuş, anlamasa bile bir bebeğe 6 aylıktan itibaren kitap okunmasının anne ile ilişkisinin gelişmes...i, göz kontağının kurulması ve duygu paylaşımı açısından çok faydalı olduğunu söylüyor. Çocuk, annenin hikaye okurken çıkardığı farklı ses ve tiyatral mimiklerini görüp etkileniyor. Yaşı büyüdükçe kelime hazinesi genişliyor, duygu dünyası zenginleşiyor ve anlama kap

Çocukların Hafıza Ve Zekasını Geliştiren Oyunlar


Çocukların Hafıza Ve Zekasını Geliştiren Oyunlar

Son yıllara kadar çocuk gelişim uzmanları oyun zamanının özellikle çocukların beyinlerinin ve kişiliklerinin gelişmesi için çok önemli olduğunu hem vurgulamışlar, hem de oyun oynamanın faydalarına inanmışlardır.

Son yıllara kadar çocuk gelişim uzmanları oyun zamanının özellikle çocukların beyinlerinin ve kişiliklerinin gelişmesi için çok önemli olduğunu hem vurgulamışlar, hem de oyun oynamanın faydalarına inanmışlardır. Ancak son yıllarda ortaya çıkan araştırma sonuçları bunun tam aksini söyleyerek yeni bir öğrenme devriminin kapısını aralıyor. Bu sonuçlara göre her oyun değil, sadece yaratıcı ve hayal gücünü geliştiren oyunlar çocukların beyin ve kişilik gelişimlerine önemli katkılarda bulunuyor.
Bu son araştırmaları gözden geçirdikten sonra, 3 ile 7 yaş arasındaki çocukların hafıza ve zeka gelişimi için birçok bilimsel araştırmayı inceleyerek hazırlamış olduğum "Çocuk, Zeka ve Hafıza" setinin son iki CD’sini "hafızayı ve zekayı geliştiren oyunlar"ı içerecek ş

Çocuğum Mühendis mi Olsun Futbolcu mu?


Çocuğum Mühendis mi Olsun Futbolcu mu?
Ebeveynlerin, çocukların gelecekleri

Mesleki yatkınlık ve yetenekler doğum haritasında görülebilir mi?

MESLEK SEÇİMİNDE ASTROLOJİ

ve meslek seçimleri konusunda duydukları endişe her geçen yıl daha da artıyor. Bazı anne ve babalar çocuklarına seçeceği meslek konusunda baskı uygularken, kimileri de bu seçimi onlara bırakırlar.

Meslek seçiminde önemli olan çocuğun yetenekli olduğu alanları belirleyip bu yolda ilerlemesini sağlamak olsa da çocukların mesleki yatkınlık ve yeteneklerinin keşfedilmesi zordur.

Anne ve Babaya Öneriler


Anne ve Babaya Öneriler
Uzun süredir beklediğiniz an geldi ve bebeğinizi kucağınıza aldınız. Peki ya şimdi ne olacak? Uzmanlar yeni çocuk sahibi olan anne ve babalara önce sakin olmalarını öneriyor. Bebeğinizle yaşama başlarken işine yarayacak öneriler:

• Anne-babalara ilk tavsiyem sakin olmaları… Bebeğinizi tanımak için zamana ihtiyacınız olacak. Sabır sakin bir ortam güç kuvvet direnç saygı nezaket sorumluluk disiplin dikkat gözlem zaman ve pratiğe ihtiyacınız var. Ayrıca önsezilerinize kulak vermelisiniz.
• İlk zamanlarda panik yaşamak doğaldır. Anne ve babalara her zaman bunun sonsuza dek sürmeyeceğini hatırlamalarını öğütlerim. Sakinleşecek kendine güven kazanacak ve olabileceğiniz en iyi ebeveynler
olacaksınız. Ancak şimdilik beklentilerinizi azaltmalısınız. İyi ve pek de iyi sayılmayacak günler yaşayacaksınız; her ikisine de hazırlıklı olun. Mükemmelin peşinde koşmayın.
• Doğumdan bir ay önce tüm hazırlıklarınızı tamamlamış olursanız daha hazırlıklı ve daha sakin hissedersiniz. Bu da bebeğinizi gözlemlemeye ve tanımaya daha fazla zaman tanır. Küçük bir hatırlatma: eşyaları paketlerinden çıkarmış olursanız kucağınızda yeni doğmuş bebeğinizle eve döndüğünüzde eliniz ayağınıza dolaşmaz.

alıntı

Sizce Tüm Bu Hazırlıklar Ne İçin ?


Sizce Tüm Bu Hazırlıklar Ne İçin ?

1.Köşe başındaki süpermarkete gidin, hiçbir şey satın almadan kasaya yönelin ve cebinizdeki bütün parayı kasiyere verin. Daha sonra yandaki eczaneye gidin, kredi kartınız ile ilaçlar alın.

2. Akşam saat 17.00 ile 22.00 arasında elinizde yaklaşık 4 kg'lık ağırlık taşıyarak sürekli evin içinde yürüyün. Saat 22.00'de ağırlığı yatağa bırakın, saati 24.00'e kurun ve yatın uyuyun. Saat tam 24.00'de kalkın 4 kg'lık ağırlığı tekrar elinize alın ve saat 01.00'a kadar evin içinde dolaşın. Ağırlığı tekrar yatağa koyun, saatin alarmını da 03.00'e kurun yatın.

Anaokuluna Uyum Sürecinde Anne-Çocuk İlişkisi


Anaokuluna Uyum Sürecinde Anne-Çocuk İlişkisi
Anne-çocuk arasındaki yoğun bağımlı ilişki nedeniyle evden ayrılmaya tepki gösteren çocuklar olabilmektedir. Burada en önemli faktör, anne ve babanın bu bağımlı ilişkiyi sürdürmeye devam etmemesidir. Pek çok anne, böyle bir tepki gösteren çocuğun okula başlamasını geciktirmektedir. Çocuk okulda, anne evde ağlamaya devam etmektedir. Böyle durumlarda önce anneye yardım etmek gereklidir. Bu kadar önemli bir süreçte bazı sorunların yaşanması son derece normaldir ve olağan karşılanmalıdır. Bu sorunların süreç içinde çözüm bulacağına inanmak ve durumun doğallığı düşünülerek abartılı tepki ve çözüm arayışlarından kaçınmak gerekir. Bu dönemde;

Okula yeni başlayan çocuğu kademeli olarak yalnız bırakın


Okula yeni başlayan çocuğu kademeli olarak yalnız bırakın
Öğretmenler, uyum programına alınan çocuklarını bir an olsun yalnız bırakmayan velilerden dertli. Okula başlayacak çocuğun ihtiyaçlarını giderecek yaşa geldiğine dikkat çeken uzmanlar, anne-babalara tavsiyelerde bulundu: "Küçük öğrencilerden kademeli olarak uzaklaşın. Öğretmenle çocuğun arasına girmeyin. Onların okuldaki gölgeleri olmayın."

Anaokulu ve ilkokul birinci sınıfa kayıt yaptıran minikler için ders zili bir hafta erken çaldı. Öğrencilerin, okula iyi bir başlangıç yapabilmeleri ve kurallara alışmalarını kolaylaştırmak için düzenlenen uyum programına anne-babalar da ortak oluyor. En az çocukları kadar heyecanlı olan veliler, okullara rahatça girip çıkıyor. Fakat çocuklarını ders bitimine kadar bekleyen kimi veliler, öğretmenlere zor anlar yaşatıyor. Kimi kapısı açık olan sınıflardan çocuklarını izliyor, kimi de çocuğunu tuvalete götürüp getiriyor. Uzmanlar, teneffüs zili çalana

Çocuğum Ders Çalışmıyor Diyenler İçin Öneriler


Çocuğum Ders Çalışmıyor Diyenler İçin Öneriler
Biz anne babalar çocuğumuzun sınıfında dersini en iyi yapan, çalışma noktasında öğretmenlerinin beğenisini toplamış, arkadaşlarına da örnek olan bir öğrenci olmasını isteriz. Anne babaların çalışkan öğrencileri hayranlıkla izlediğini, o çocukların durumlarından etkilenerek kendi çocuklarına da örnek olmasını istediğini, derslerine çalışan öğrencilerin “bunu nasıl yaptıklarını ve acaba kendi çocukları için de yapılıp yapılamayacağını” düşündüklerini gözlemleriz.

Anne babalar bir taraftan bunları düşünürken ve bazı öğrencilerin nasıl başarabildiğini merak ederken, kendilerini de etkili ve verimli ders çalışma konusunda çocukları için yeterli hale getirme noktasında ihtiyaç hissetmektedirler.

KAVGACI ÇOCUKLARA KARŞI TUTUM NASIL OLMALIDIR?



KAVGACI ÇOCUKLARA KARŞI TUTUM NASIL OLMALIDIR?

Okul öncesi dönemde, çocuklarda saldırganlık çok sık görülen bir olaydır. Bir çocuğun başkasına vurma, söz veya elle işine karışması, birinin elinden zorla bir şeyi almaya kalkması saldırganlık olarak tanımlanabilir. Kısacası saldırganlık bir başka insana zarar veren veya zarar verme amacı güden davranış demektir. Aslında okul öncesi çocuğunda yardım, dostluk ilişkileri görüldüğü gibi, yerine göre ağız dalaşması, itip kakışma ve kavga da olabilir. Bunu hemen saldırganlık olarak değerlendirmek doğru değildir. Çocukların bazıları söz veya davranışla saldırganlıklarını açıkça gösterirler. Diğerleri hiçbir zaman kavga etmez ama düşmanca oyunlarla saldırganlık yaparlar. Mesela arkadaşının ya da kardeşinin çok sevdiği oyuncağını kırar, söylemez. Saldırgan çocuk parlamaya hazırdır. Öfkesini yenemez, aşırı geçimsizdir. Sürekli kavga çıkarır, saldırıp etrafa zarar verir. Çok sık kuralları çiğner, aldığı cezalardan pek etkilenmiş görünmez. Kısaca saldırgan çocuk yaşıtları ve çevresiyle sağlıklı ilişkiler kuramayan çocuktur. (Saygılı, 2006)

Kardeşi kıskanmak doğaldır ve çok acı verir


Kardeşi kıskanmak doğaldır ve çok acı verir

Her doğumda anne, baba ve çocuk arasında özel bir bağ kurulur. Aile bireylerinin ilişkisi yeni bir boyut kazanır. Yeni bebek hastaneden gelir gelmez kardeşler arası rekabet ortaya çıkar ve bu rekabet bazen uzun yıllar süregelir. Yeni kardeşten kurtulmak istemesi çocuğun kötü kalpli olduğunu göstermez. Kıskançlık doğaldır ve çok acı verir. Ancak dinamiktir ve çocuğun deneyim kazanarak geleceğe doğru güvenle ilerlemesini sağlar. Kardeşler arası rekabet gerçek yaşamın bir yansımasıdır. Kıskançlığın yıkıcı hale dönüşüp, çocuğun hayatını engellememesi için yeni bebeğin aileye katılımıyla ilgili doğum öncesi ve sonrası döneme ilişkin bazı öneriler şunlardır:

Kardeş Kıskançlığı ve karşılaşılan sorunlar


Kardeş Kıskançlığı ve karşılaşılan sorunlar
KARDEŞ KISKANÇLIĞI
Kıskançlık kelime anlamı olarak incelendiğinde sevilen bireyin bir başkasıyla paylaşılmasına katlanamamak olarak tanımlanır. Her bireyin az ya da çok mutlaka yaşadığı bu duygunun özellikle kardeşler arasında yoğun olarak hissedildiği görülmektedir. Çocukluk döneminde güçlü bir biçimde yaşanan bu duygunun ergenlik döneminde de kendisini gösterdiği hatta anne babanın uygun davranışları göstermemeleri sonucunda yetişkinlik dönemine sıçradığı da düşünülmektedir.

Anne ve babasının sadece kendisini sevmesini isteyen çocuk onların sevgisini bir başkasıyla paylaşmayı istemez. Bu duygu onun kardeşine karşı kıskançlık hissetmesine neden olur.

Kardeş kıskançlığı ile baş etmek


Kardeş kıskançlığı ile baş etmek
ÖNERİLER:

*Kardeşi doğmadan önce ona anlayabileceği bir dilde aileye yeni bir üyenin geleceği, evdeki ortamın her zamankinden daha heyecanlı ve karışık olabileceği, örneğin eve sık sık misafirlerin gelip gideceği, annenin hem yorgun olacağı hem de bebekle daha çok vakit geçirmek zorunda kalacağı, çünkü küçük bir bebeğin gereksinimleri olduğu ama aynı şeylerin o doğduğunda da yaşandığı ve her şeyin zamanla tekrar düzene gireceği anlatılabilir. Böylece çocuk psikolojik olarak daha hazırlıklı olacaktır. Bunları anlatmak için son ana kadar beklenmemelidir.
Öncelikle rahatlayın, çocuklar etraflarındaki yetişkinlerin davranışlarından etkilenirler.

Kardeş Kıskançlığı ile baş edebilirsiniz...


Kardeş Kıskançlığı ile baş edebilirsiniz...
Büyük çocuğunuz ufak kardeşini çok mu kıskanıyor, hatta evde sürekli bir kavga ve tartışma ortamı mı var? Endişelenmeyin, tavsiyelerimizle çocuklarınız arasındaki kıskançlığı en aza indirebilir ve aralarında sevgi dolu bir bağ oluşturabilirsiniz.

Sevgi, öfke gibi doğal bir duygu olan kıskançlık, çocukluk döneminde özellikle kardeşler arasında yoğun olarak yaşanır. Anne-babaların hatalı tutum ve davranışları yüzünden, kardeşler arasındaki kıskançlık, birtakım başka problemler ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Dolayısıyla kardeş kıskançlığının, olumsuz sonuçlara neden olmaması için anne-babalara büyük görevler düşüyor, işte Uzman Psikolojik Danışman Arzu Yeşilleten'in anne-babalara konuyla ilgili önerileri...

Okul Öncesi Eğitim Nasıl Olmalıdır?


Okul Öncesi Eğitim Nasıl Olmalıdır?
Öncelikle anaokulu çocuğu bilgiyle yükleme yeri değil, çocuğun ilköğretime başlandığında bilgiyi öğrenmesi için gerekli becerilerin kazandırıldığı ve çocukların gelişimlerinin desteklendiği yerdir. Okulöncesi eğitimi dendiğinde, “eğitim” akademik bilgi gibi anlaşılıyor. Okulöncesinde “eğitim”, çocukların duygusal, sosyal, fiziksel, zihinsel gelişimlerini desteklemek için fırsatlar yaratmak anlamına gelir.

Ayrıca çocuklara bir şeyler öğretmek endişesiyle çocukların tüm gün anaokulunda kalması da yanlıştır. Bir yetişkin gibi sabah erkenden akşam 18.00’ e kadar çocuğun okulda kalması çocukta duygusal sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. İdeal olan sabah çocuk uykusunu aldıktan ve kahvaltısını yaptıktan sonra 9.30-10.00 arası anaokuluna gelmesi, yaş gurubu ne olursa olsun öğle yemeğinden sonra en az yarım saat dinlenmesi ve saat en geç 15: 00 gibi anaokulundan ayrılıp evine gitmesi ve evde olmanın tadını çıkarmasıdır.İyi bir anaokulu seçmek için okulun fiziki görünüşüne ve gösterişli broşürüne de aldanmayın. Anaokulunun eğitim kalitesine bakın ve eğitim kalitesini belirleyen kriterlere göre okulöncesi eğitim kurumunu seçin.Peki, 0-6 yaşta çocuğunuzun gelişimi desteklemek için göndereceğiniz Kreş ve Anaokulunda hangi kriterler eğitim kalitesini belirler? Bu kıstaslar şunlardır;

6.04.2012

Şirketlerin Web sitesi kurması zorunlu hale geldi


13.01.2011 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen, 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanun 1.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek.

Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde internet sitesini  oluşturmayan veya “bilgi toplumu” hizmetlerine özgülemeyen şirket yöneticileri,  6 aya kadar hapis ve 300 güne kadar adli para cezasına çarptırılacak. Küçük  ölçekli işletmelere ise internet sitesi kurmaları için 1 yıl süre verilecek

TÜRK TİCARET KANUNU TAM METNİ İÇİN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ WEB SİTESİNİ ZİYARET EDİNİZ.:  http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6102.html

ÜÇÜNCÜ KISIM
Ticaret Unvanı ve İşletme Adı